Nietzsche Üzerine…

CUSTOMÄ°ZE
Homo sapiens yani zeki insan diye çevrilen insan türünün ortaya çıkışından itibaren, insan 70 bin yıllık tarihi boyunca aklı, doğa üstü güçlerin hayali ayakları altında çiğnedi. Tanrı fikri karşısında akıl ve onun savunucuları yakıldı, idam edildi, taşlandı, katledildi, vazgeçirildi. İnancın ve Tanrı fikrinin insana ve aklı savunan insana getirisi çoğunlukla bu olmuştur.

17 yüzyılla birlikte aklın kaderi değişti. Akıl kutsandı ve binlerce yıllık öfke ve heyecan dev dalgalar halinde tüm putları yıkan bir sele dönüştü. Fakat insan, hep yaptığı hataya düşerek daha evvel Tanrı'ya atfettiği kutsallığı bu kez profan bir kılıfla bilime ve akla atfetti. Yani görmesini engelleyen 70 bin yıllık göz bandını çözüp yeni bir göz bandı taktı. 19.yüzyıl yani Nietzsche'nin ve Dostoyevski'nin yüzyılı ise artık kalan tüm değerlerin yok olduğu bir yüzyıldır.

Nietzsche'ye kadar mâlûmun ilâmını yapacak, zaten gerçekleşmiş olan fakat gerçekleştiği, olmakta olduğunu duyuracak, daha doğrusu bunun farkına varacak dehaya sahip kimse yoktu. Genel kanı Kant çizgisindeydi. Fakat Nietzsche'nin gelişi ile birlikte tüm bu alışıldık kanılar yerle bir oldu. Nietzsche ''Tanrı öldü, onu biz öldürdük.'' diyerek başta sözünü ettiğim bu 70 bin yıllık tarihi boyunca insanın kısıtlı hayal gücüyle kendinden başlayıp, kendine benzeyen ve gittikçe büyüyen, başkalaşan, güçlenen bir Tanrı yarattığını ve bu Tanrı fikrinin merhametle ayakta durabileceğini, fakat Tanrı'nın en büyük merhametsizliği, Hristiyanların Tanrı'nın oğlu dediği, onun deyimiyle ''Budala İsa''ya yaptığını, artık tek ve mutlak bir Tanrı fikrinin olmadığını, bunun ölümünün bireylerin tek tek birer Tanrı olduğunun farkedilişine bizi götüreceğini söylemek istedi.

Yani Tanrı'yı bir fikir olarak biz yarattık ve yine biz öldürdük. Çünkü bu fikir bize ölümü miras bıraktı, biz de onun bıraktığı mirasla onu vurduk. Tanrı fikri ''übermench''yani ''üstinsan''a geçişte bir köprüydü. Artık tek tek bireylerin kuracağı ahlâk vardı, Tanrı denen hiçliğin dayattığı, acımasız ve yalnızca kan vaadeden ahlâk değil.

Tanrı öldü, doğru fakat Nietzsche'nin kısa ömründe farketmediğiyse insan türünün, onun düşündüğü kadar güçlü olmadığıydı. Nietzsche 2000 yıllık inançları yıkarken yerine bir şey koyamadı, buna ömrü yetmedi. İnsan ondan sonra tapınacak yeni Tanrılar buldu. Kutsiyet olgusu gökten yere indirildi. Hitler gibi tanrı-kral karikatürleri onu yanlış anlayan, çantasında onun kitaplarını taşıyan fakat onu asla gerçekten kavramayanlardı. Bir gün adının çok kötü olaylarla anılacağını söylerken acaba bunları mı kastetmişti?
sanat

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *